28 Aralık 2013 Cumartesi

Hala buradayım gençler :)

Uzun zamandır yazamadım ama gerçekten zaman bulamadığımdan. Son günler çok hızlı ve dolu dolu geçti ve geçmekte. Noeldir, partidir, bir hosttan öbürüne geçmedir derken... Çok şey biriktiğinden kısa kısa notlar şeklinde yazmayı planlıyorum olan biteni.
Bu arada hala Rio'dayız ama şehir merkezinde değiliz son 2 gündür, merkezden 45 km uzakta Recreiro diye bir yere geldik. Burada sahil muhteşem. Yanında kaldığımız aile de süper çılgın ve cool :) keyifler yerinde yani.
Yılbaşına kadar buradayız, ama yılbaşı günü dünyanın en iyi havai fişek gösterisini izlemek üzere Rio merkezde, Copacabana'da olacağız. (:

****
Hi guys, I couldn't write here for so long but it's because I really didn't have enough time. Last few days were just too fast and crazy; christmas, parties (yes more parties:), changing hosts etc. And because there is a lot to tell I'll write as small notes here :)
We are still in Rio btw, but not in the city center at the moment. We came to a place called Recreiro 2 days ago which is 45 km away from the center. Beaches are great here. Also the family that we're staying with is very cool and crazy :)
We will be here until NYE, but at nye we will be at the center, Copacabana, to watch the best fireworks in the world ;)

18 Aralık 2013 Çarşamba

Neden Brezilya'da yaşamazdım? / Why I wouldn't live in Brasil?

Tamam, Brezilya çok güzel bir ülke, yemekleri, doğası, sahilleri, havası çok güzel.. Rengarenk... Ve onca probleme rağmen de insanlar pek bir şeyi kafalarına takmıyor; eğlenmelerine, yemelerine, içmelerine bakıyorlar. Bugün de uyandım, daha ne olsun? havasındalar...
Kısacası seyahat etmek için cennet gibi olan bu yer neden yaşanılacak bir yer değil benim için?
Bunun birkaç sebebi var aslında; yüksek vergiler, temel ihtiyaçların pahalı olması, güvenlik sorunu vs.
Ama her şeyden öte beni en çok irite eden, bu güzel ülkeden soğutan en önemli unsur, insanların sorumsuzluğu ve güvenilirsizliği.. Nasıl? Anlatmaya çalışayım:
Dışarı adımınızı attığınız an binlerce iyi insanla tanışır, çok da güzel vakit geçirirsiniz, yer içersiniz beraber... Gecenin sonunda ise telefonlarınızı alır, tekrar görüşeceğinize dair sözler verirsiniz.. Daha şimdiden binlerce plan yapmışsınızdır da...Peki ne olur? Çok büyük ihtimalle o kişileri bir daha görmezsiniz! Telefon edersiniz, cevap gelmez. Mesaj atarsınız, mesaj gelmez.... Plan yaparsınız, son dakikada iptal ederler, o da şanslıysanız! Çünkü genelde açıklama yapma ihtiyacı bile duymadan, haber vermeden iptal ederler. Özür dilemekse, kesinlikle hayatlarında yok!
Bu dediklerimi bir iki kez değil, şu son 1 buçuk ay için yüzlerce kez yaşadım. Deneyimlerime dayanarak konuşuyorum yani.
Tabii ki bu onlar için normal, bunu anlamak ve de yargılamamak gerek.. Şu anda ben sadece buradan geçen biriyim, iyi ki de öyleyim! Çünkü kesinlikle bu tarz insanlarla yaşayamazdım.
Biriyle plan yaparsan, gelemiyorsan iyi bir nedenin vardır ve bunu önceden söylersin. Çok extreme bir durum söz konusuysa da fırsat bulur bulmaz bunu açıklar ve özür dilersin.
Herkesle samimi olabilirsin, binlerce tanıdığın olabilir, ama her zaman gerçekten güvenebileceğin, seni önemseyen arkadaşların vardır, arkadaşlar her şeyden önemlidir.. Sadece bir gün değil, her zaman yanındadır arkadaş... Malesef Brezilya'da durum böyle değil... Bu onların kültürü değil...
İşte bu yüzden burada yaşayamam, isterse her yer altın olsun :)

*****
English is coming soon :)

17 Aralık 2013 Salı

Bakın ne buldum, hem de şehrin orta yerinde:


Bu küçük sevimli papağan ve bu resimde yer almayan arkadaşı, sahil kenarında yürürken karşımıza çıkıverdiler :)

********
We saw them when we are walking at the sea side in the city, this baby parrot and his friend :)

Brezilya'da şehir içi otobüslerde şöyle bir şey dikkatimi çekti;


Yani; otobüslerde engellilere, yaşlılara, çocuklu ve hamile kadınlara ve de 'şişmanlara' yer veriniz, uyarı levhası. Şişman vatandaşlar için özel koltuk bile var :/
Bu resmi Fortaleza'da çekmiştim ama Rio'da da aynısına rastlamak mümkün :)

*****
Pay attention to the sign: Give place for disabled people, old people, pregnant women, women with children and Fat People!
I took this picture in Fortaleza but you can find it on the buses in Rio as well :)

11 Aralık 2013 Çarşamba

Brezilya'da partiler, özellikle de kumsaldaki partiler, güneş doğmadan bitmiyor :)


Gerçi 2 gündür yağmur yağıyor Rio'da ya neyse..

*****
Parties, especially the beach parties, are not ending before sunrise :)
Well, despite the fact that it is raining last 2 days in Rio :/

8 Aralık 2013 Pazar

Hallelujah!

Oi Amigos!
Çarşamba sabahı çıktığımız yolculuğumuz Cuma gecesi neticelendi ve yaklaşık 2300 km'yi 3 günde katetmiş olduk. Kazasız belasız, uzun ve yorucu yol dışında da zorluksuz olarak, yarım yamalak Portekizcemizle kaybolmadan Rio'ya varmış olmak büyük bir başarı bizim için. Şimdiye kadar bir seferde gerçekleştirdiğim bu en uzun yolculuk, benim için en önemli deneyimlerden biri şimdi..
Yolculuğa dair notlarımdan kısa kısa alıntılar yapacağım zamanla. Öncelikle şu resmi paylaşmak istedim:


Soldaki mavi T-shirtlü olan 2 gün beraber yolculuk ettiğimiz tır şoförümüz, beyaz T-shirtlü olan ise resimde gördüğünüz seyyar arabanın sahibi :) Hiç birimiz aynı dili konuşmuyoruz bu arada. Fakat inanılmaz iyi anlaştık. Beyaz T-shirtlü amca Arjantinli, 63 yaşında. Ve tam bir Rolling Stones hayranı :) sadece bu da değil, Janis Japlin, Jimi Hendrix, B.B. Kings'e bayılıyor amcam. Ayaküstü 15 dakika sohbet ettikten sonra sarılarak ayrıldık birbirimizden, son sözleri: Bon Voyage! idi..
Tır şöforümüz ise inanılmaz iyi birisi, 30 yaşında ve  7 yaşında bir oğlu var. İki günün sonunda birbirimizden ayrılırken gözlerim doldu resmen :')

Bir diğer paylaşmak istediğim resim ise şu:


Brezilya'nın yemyeşil bitki örtüsünden bir kare bu. Fakat resimleyemediğim bir görüntü vardı ki tablo gibi: Mor bir dağ, kıpkırmızı toprak, masmavi gökyüzü ve yeşil bitki örtüsü... Bu ülke gerçekten rengarenk! (:

Son resimde ise Brezilya'daki arkadaşlarımdan bir hediyeyi göstermek istiyorum:


Victor ve Sara bu küçük sevimli kurbağayı tüm yolculuğumuz boyunca yanımızda taşımamızı istediler. Çünkü bunun şans getirdiğine ve de sizi kötülüklerden koruduğuna inanıyormuş Brezilyalılar. Ne sevimliler yahu :)

*********
So we left Recife on Wednesday and thankfully arrived to Rio on Friday night. Actually as soon as we arrived, despite all of our tiredness, we went to drink outside with our host at the back streets of Rio! :) Anyways, having about 2300 km long journey without getting lost and not speaking any Portuguese was a great achievement for us! and of course a great experience as well. People are just so great here, you don't even need to speak the same language....
In the first picture you see our truck driver who we traveled 2 days together, in blue T-shirt, and a crazy cool old man who owns the small shop that you see in the picture. The old man is from Argentina, 63 years old, and he is a fan of Rolling Stones :) Also he loves Janis Japlin, Jimi Hendrix, B.B. Kings as well :)))) We just met him when we stopped in a petrol station when our truck broke down, again :)
At the second picture you see a little part of green Brasil :) There was a view that I saw when we were just passing but unfortunately couldn't get a picture of it. So imagine a blue sky, a red land, green plants and a purple mountain! Yes, it was just too good to be true..
And the last picture is a present from our Brazilian friends, Victor and Sara. They want us to carry that little frog with us everywhere we go because it supposed to protect us from bad things and bring us luck!

3 Aralık 2013 Salı

Otostopla seyahat/ Traveling by hitchhiking

Son dakika kararlar, spontane gelişmeler vs. derken kendimizi Rio de Janerio'ya gitme hazırlığı yaparken bulduk. Malesef aradaki birçok şehri atlamak zorundayız, çünkü Brezilya'da geçireceğimiz zamanı hızlandırma kararı aldık. Eğer bir sponsor bulamazsak da malesef 1-2 hafta içinde Brezilya'dan ayrılacağız. Ama bakalım zaman neler gösterecek...
Yarın (aslında sadece birkaç saat içinde) uzuuuun bir yolculuğa çıkıcağız. Recife'den Rio'ya gitmek araçla 28 saat, durmadan. Tabiki biz otostopla gideceğimiz için bu süre daha uzun olacak. Üstelik de bir tır bulmayı planlıyoruz ki bu da yolculuğun daha da uzun olacağı anlamına geliyor... Ama sağ salim gittikten sonra yavaş gitmenin çok bir önemi yok.. Nasılsa zaman sınırımız yok. Rio'da kalacak yer de bulduk şimdilik. Bir de yoldayken daha az para harcıyoruz, biraz bütçeyi dengelemek adına yararlı oluyor o da..
Ha endişeli miyim? Kesinlikle!
Brezilya'da ilk otostop deneyimimiz gayet iyiydi. 1 gün içinde gideceğimiz yere hem de kazasız belasız varmıştık. Fakat yanımızda Brezilyalı bir arkadaşımız vardı ve tabiki onun dili biliyor olmasının sonsuz faydaları sayesinde zoru başarabilmiştik.
Bu seferse kendi başımızayız :)
Şimdilik uyku vakti, hazırlıklar neredeyse tamam.
Umarım, geçen sefer olduğu gibi bu sefer de Brezilya'nın muhteşem iyi kalpli insanları çıkar karşımıza.. Çünkü genel olarak gerçekten öyleler...
Bize bol şanslar ve umarım en kısa zamanda görüşmek dileğiyle...
Ate mais!